KOSOVA DIŞİŞLERİ VE DİASPORA BAKANI DONİKA GERVALLA-SCHWARZ- [SİMULTANE
TERCÜME]
https://www.youtube.com/live/TmbOnsl7a8s?feature=shared
DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN - Değerli basın mensupları, Priştine’de
olmaktan duyduğum memnuniyeti ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum.
Gerçekten kendimizi evimizde gibi hissediyoruz, Priştine de bizim evimiz
sayılır.
Biliyorsunuz, dün Kuzey Makedonya’daydık. Balkanlar turunun ikinci ayağı
olarak bugün Kosova’dayız. Kosova Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve
Diaspora Bakanı kıymetli dostum Sayın Donika Gervalla-Schwarz’a gösterdiği
sıcak ev sahipliğinden dolayı çok teşekkür ediyorum.
Gün boyu önemli görüşmelerimiz ve ziyaretlerimiz olacak. Sayın
Cumhurbaşkanı Osmani ve Sayın Başbakan Kurti’yle de bir araya gelme fırsatı
bulacağız.
Ayrıca, KFOR Karargahı, Prizren ve Mamuşa’yı da ziyaret etme imkanımız
olacak inşallah.
Değerli arkadaşlar, Kosovalılar bizim sadece dostumuz değil, aynı zamanda
kardeşimizlerdir. Aramızdaki sarsılmaz bağları ikili ilişkilerimize de en
iyi biçimde yansıtmak istiyoruz. Hedefimiz, ilişkilerimize kapsamlı bir
stratejik vizyon kazandırmak.
Güvenlik, siyaset ve ekonomiyi iş birliğimizin 3 sacayağı olarak görüyoruz.
Siyasi diyalogumuz zaten mükemmel seviyede. Bundan faydalanarak güvenlik
meselelerimizi uzun vadeli bir yaklaşımla ele almak, artık kurumsal bir
çerçeveye oturtmak istiyoruz. Türkiye’yle Kosova arasında güvenlik iş
birliği anlaşmasının imzalanması bunun ilk adımı olacaktır.
Öte yandan, ekonomik iş birliğimizi de güçlendireceğiz. Önümüzdeki dönemde
ticaret hacmimizi 1 milyar avro seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz.
Türk şirketlerinin Kosova’da yatırımları 500 milyon avro düzeyine ulaşmış
durumda. Şirketlerimiz yaklaşık 10 bin Kosovalı kardeşimize istihdam
sağlamakta. Ancak, bu rakamlar Cumhurbaşkanımız için biliyorsunuz hiçbir
zaman için yeterli değil, özellikle ekonomik ve ticari alanda, istihdam
alanında, yatırım alanında, bizlerin daha fazla yatırım yapmasını istiyor.
Şirketlerimiz buradaki yatırımlarını artırmak istiyor, şirketlerimizin
burada karşılaştığı bazı sorunlar da var, bu konulardaki beklentilerimizi
Sayın Bakana ilettim.
Değerli arkadaşlar, değerli mevkidaşımla Balkanlar’da son dönemde meydana
gelen önemli gelişmeleri de ele alma fırsatımız oldu. Bölgede istikrarın
kalıcı hale gelmesi için neler yapılabileceğini konuştuk. Dün Kuzey
Makedonya’da da söyledim, bölgesel sorunlar karşısında bölgesel sahiplenme
anlayışıyla hareket etmeliyiz. Türkiye olarak biz bağımsız ve egemen Kosova
Cumhuriyeti’nin kendi ayakları üzerinde durmasına büyük önem veriyoruz.
Kosova’nın uluslararası alanda hak ettiği konuma erişmesini başından beri
destekliyoruz. Desteğimizin her zaman süreceğini bu vesileyle bir kez daha
vurgulamak istiyorum. Kosova’da güvenlik ve istikrarın güvence altına
alınması, Balkanlar’ın tamamında kalıcı barış ve istikrarın tesis edilmesi
bakımından da büyük önem taşıyor.
Komutasını üstlendiğimiz NATO Kosova Gücü KFOR, bölgede güvenliğin tesisi
açısından son derece kritik ve önemli bir role sahip. KFOR Komutanımızın
görevini başarıyla sürdürdüğünü görmek bizim için bir gurur vesilesi. KFOR
Komutanımızın tüm kesimlerin takdirine mazhar olduğunu da görmekten ayrıca
memnuniyet duyuyoruz. Güvenlik koşulları daha iyiye gittikçe diyalog ve
diplomasiye de daha fazla bir alan açılmakta. Bu çerçevede, Kosova ve
Sırbistan arasındaki sorunların ancak diyalog yoluyla çözümlenebileceğine
inanıyoruz. İki ülke arasında normalleşmenin sağlanmasına yönelik çabaları
sonuna kadar destekliyoruz. Priştine-Belgrad süreci bu açıdan fevkalade
önemli. Eğer taraflardan bir talep gelirse Türkiye olarak bu konuda
sorumluluk üstlenmekten çekinmeyeceğimizi buradan ifade etmek istiyorum.
Biliyorsunuz Türkiye olarak eğitim ve savunma sanayi konularında da Kosova
güvenlik gücüne destek sağlamaktayız. Askeri ve savunma sanayi iş
birliğimiz önümüzdeki dönemde de güçlü şekilde devam edecek.
Değerli mevkidaşımla terörle mücadele konusunu da ele aldık. FETÖ terör
örgütüne karşı atılması gereken adımlar konuşuldu. Maalesef Kosova’da FETÖ
varlığı bizi endişelendirmeye devam ediyor. Şunu hatırlatmak isterim: FETÖ,
Kosova için de bir tehdittir. Kosova’nın güvenliği ve refahı için FETÖ’yle
kararlı biçimde mücadele edilmesi gerekmekte. Aynı zamanda dostluğumuz ve
kardeşliğimiz de bunu gerektirmektedir.
Değerli arkadaşlar; görüşmemizde uluslararası gelişmeleri de ele aldık.
Ukrayna’daki savaşı yakından takip ediyoruz, savaşın tırmanma riski her
geçen gün biliyorsunuz daha da artıyor. Şunu unutmayalım: Maalesef savaşın
kazananı olmaz, silahlar susmalı, diplomasiye alan açılmalı. Ukrayna’da da,
Filistin’de de barış için masaya oturulmalı.
Gazze’deki soykırım maalesef devam ediyor, baş sorumlu Netanyahu her geçen
gün daha da kontrolden çıkıyor. Vahşetini Batı Şeria’ya da yayıyor.
Uluslararası toplum, bu kural ve hukuk tanımazlığa artık son vermelidir.
Değerli basın mensupları; bugün Kosova Polis Teşkilatı’nın kuruluşunun 25.
yıldönümü, bu vesileyle Kosovalı polislere tebriklerimi iletiyor,
kendilerine hayırlı vazifeler diliyorum.
Kıymetli meslektaşım Sayın Schwarz’a harikulade misafirperverliğinden
dolayı huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyorum. Sizleri şahsımda tüm
Kosovalı kardeşlerimizi sevgiyle ve saygıyla bir kez daha selamlıyorum.
SORU-[SİMULTANE TERCÜME] Sayın Bakan, yakın zamanda Mısır Cumhurbaşkanı
Sisi Ankara’yı ziyaret etti. Bu ziyaretin sonuçlarını nasıl
değerlendiriyorsunuz ve hem ikili, hem de bölgesel konular bakımından
ziyaret nasıl sonuçlandı?
DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Teşekkür ediyorum.
Mısır Cumhurbaşkanı Sayın Sisi, evvelsi gün bildiğiniz gibi Ankara’daydı,
bu ziyaret fevkalade önemliydi. Biliyorsunuz Cumhurbaşkanımız Şubat ayında
Mısır’a bir ziyarette bulunmuşlardı ve gerçekten tarihi bir ziyaretti.
Müteakiben, Sayın Sisi ülkemizi ziyaret etti. Tabii bu ziyaret esnasında
hazırlığı önceden yapılmış 18 anlaşmanın imzalanması fevkalade önemliydi.
Çünkü biz ilişkilerimizi gerçekten kurumsal bir zemine oturtmak istiyoruz.
Özellikle ekonomi, ticaret, ulaştırma, yatırım konuları başta olmak üzere
iki ülke arasında ikili ilişkilerle ilgili fevkalade önemli alanlar var.
Liderlerimizin vizyonu çerçevesinde bu anlaşmalar hayata geçirildi, 17
anlaşma ve liderler tarafından imzalanan Ortak Stratejik Belge de
taçlandırıcı bir nitelik taşıyor.
Mısır ve Türkiye, Akdeniz’in iki yakasında gerçekten tarihsel bağlara
sahip, güçlü kardeşlik ilişkileri olan, halkları ayrılmaz derecede
birbirine yakın iki ülke. Bizim aramızdaki iş birliği hem bölgesel
sorunların giderilmesinde, hem de ikili ilişkilerin iki ülke için daha fazla
fayda üretmesinde fevkalade önemli.
İkili ilişkilerin yanı sıra, iki ülke olarak bölgesel konularda neler
yapabiliriz onu ayrıntısıyla görüştük. Gerçekten başta Sayın Sisi olmak
üzere Mısırlı kardeşlerimizin özellikle bölgesel sorunlara bölgesel
çözümler bulma konusunda bizimle aynı hassasiyeti paylaştıklarını gördük.
Biliyorsunuz, Filistin meselesinde, Gazze sorununda Mısır bir ön cephe
ülkesidir. Bu konuda hem mağdurdur, hem de taraftırlar. Gazze’ye insani
yardım, Gazze’deki savaşın durması gibi konularda çok büyük rol oynamakta
Mısır. Özellikle Refah Sınır Kapısından, ki açık olduğu dönemde yardımların
ulaştırılmasında Mısır’ın ne kadar büyük bir rol oynadığını, El-Ariş
Limanı’ndaki faaliyetler, oradaki Mısır Kızılayı’nın bizim Kızılay’ımızla
ve AFAD’la nasıl çalıştığını kendim bizzat gittim gördüm. Oradaki
arkadaşlarımızdan yerinde brifing alma imkânımız oldu. Ama şunu söylemek
gerekiyor: Tabii ki Mısır’a özellikle Filistin meselesinde çok fazla destek
ve yardım etmemiz gerekiyor. Tek başına bırakmamalıyız.
Diğer taraftan, Mısır’la beraber uluslararası arenada Afrika’daki
istikrarın sağlanması konusunda da görüş alışverişlerimiz var. Özellikle
Libya’da, Somali’de, Sudan’da çatışmaların durması, istikrarsızlık ortamın
giderilmesi için neler yapılabilir bu konuda onlarla iş birliğimiz fevkalade
önemli. Afrika’nın geri kalanında özellikle beraber yatırım ve ticaret
konuları nasıl yapılabilir bu konudaki görüşmelerimiz oldukça verimliydi.
Benim kısaca söylemek istediğim şu: Mısır ve Türkiye, Cumhurbaşkanımızın
biliyorsunuz … doğrultusunda, iki ülkenin sahip olduğu bütün kapasiteyi hem
ikili ilişkilerde hem bölgesel ilişkilerde gerçekleştirme ve hayata geçirme
konusunda tam bir iradeye sahipler. Ayrıca, şuna da inanıyorum: Çok yakın
zamanda aramızdaki ilişkinin daha sistematik bir çerçeveye oturmasının
bölge içinde bir örnek teşkil edeceğini düşünüyorum.
Tekrar teşekkür ediyorum.
SORU- [SİMULTANE TERCÜME] Türkiye Dışişleri Bakanımıza bir sorum var.
Güvenlik alanında Kosova Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti arasında bir
güvenlik anlaşmasından bahsettiniz. Bu olası anlaşma, güvenlik açısından
nasıl görülebilir ve Ankara’nın resmi değerlendirmelerine göre Kosova’nın
güvenlik problemleri nereden kaynaklanıyor? Bölgesel veya komşu bir
faktörden mi yoksa başka yerlerden mi kaynaklanıyor?
Bir de Sayın Gervalla’ya bir sorum var. Birkaç dakika önce resmen Sırbistan
geçen yıl Sırp Dışişleri Bakanı Brüksel ve Ohri Anlaşmalarına riayet
etmeyeceğine ilişkin bir beyanı oldu. Böyle bir geri çekilme konusunda
resmi bir teyit var mı ve bu anlamda nasıl bir sonuç doğurur?
Teşekkür ederim.
DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Teşekkür ediyorum. Konuşmamda da ifade
ettiğim gibi biz Kosova’yı her alanda destekleme konusunda bir iradeye
sahibiz. Bağımsız olduğu ilk günden itibaren özellikle Kosova’daki devlet
kurumlarının güçlenmesi konusunda büyük bir hassasiyetimiz bulunmakta.
Kosova devletinin kendi vatandaşına temel hizmetleri götürmesi fevkalade
önemli. Bunlardan biri de güvenliktir. Güvenlikle ilgili Kosova’nın
ihtiyacının sağlanmasında Türkiye olarak ne türden katkılarımız olabilirse
tıpkı diğer kardeş ve müttefik ülkelerle yaptığımız gibi uygun anlaşmalar
çerçevesinde, uluslararası kurallara uygun şekilde, bölgesel barışı da
gözeterek tabii ki Kosova’ya destek olmaktan daha normal bizim için başka
bir şey yok. Bu, birçok alanda devam edecek olan bir süreç, bunu şimdilik
bu şekliyle söylemekle yetinmek istiyorum.
KOSOVA DIŞİŞLERİ VE DİASPORA BAKANI DONİKA GERVALLA-SCHWARZ - [SİMULTANE
TERCÜME]
https://www.youtube.com/live/TmbOnsl7a8s?feature=shared
* Interpress deşifresidir.