Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan’ın Kuzey Makedonya Dışişleri Bakanı Timco Mucunski ile Ortak Basın Toplantısı, 5 Eylül 2024

KUZEY MAKEDONYA DIŞİŞLERİ BAKANI TİMCO MUCUNSKİ

https://www.youtube.com/live/khLvkvvUoCk?si=mcihCBD0r27qU_db

DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Değerli basın mensupları, kıymetli dostum, değerli mevkidaşım Sayın Timco Mucunski’ye gösterdiği misafirperverlikten ötürü teşekkürlerimi sunarak sözlerime başlamak istiyorum.

Biliyorsunuz son 20 yıldır çeşitli rollerde Makedonya’ya, Üsküp’e defalarca ziyaretim oldu. Türkiye, bağımsızlığından itibaren Kuzey Makedonya’yı sarsılmaz bir şekilde desteklemektedir ve desteklemeye de devam edecektir.

Ben bu ziyaret vesilesiyle Kuzey Makedonya’daki yeni hükümeti tebrik ediyorum. Sayın mevkidaşıma Bakanlık görevinin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.

Bugün yoğun bir programımız olacak, az önce değerli mevkidaşımla ve kıymetli heyetiyle çok verimli görüşmeler yaptık, kendisi de zaten az önce konu başlıklarını özetledi.

Bugün ayrıca Sayın Başkan Mickoski ve Meclis Başkanı Gaşi’yle de görüşmeler gerçekleştireceğiz.

Bildiğiniz gibi Haziran ayında Güneydoğu Avrupa Ülkeleri İş Birliği Süreci Zirvesi vesilesiyle Üsküp’ü ziyaretim esnasında Cumhurbaşkanı Sayın Siljanovska ile de bir araya gelmiştim.

Değerli arkadaşlar, biz Kuzey Makedonya’yla dostluğumuza, iş birliğimize ve müttefikliğimize büyük önem veriyoruz. Değerli mevkidaşımla beraber ikili ilişkilerimizi Makedonya’daki yeni hükümet döneminde de daha ileri nasıl taşırız, onun fikir alış verişi içerisinde olduk. Tespit ettiğimiz hususlardan birkaçı da özellikle ilişkilerimizin ahdi zeminini güçlendirerek daha bir kurumsal çerçeveye oturtmak. Özellikle liderlerimizin ziyareti esnasında onların imzasıyla hayata geçirilebilecek Yüksek Düzeyli Stratejik İş Birliği Konseyi’nin tesis edilmesi hususunda neler yapabiliriz, buna yönelik nasıl çalışmalar yapabiliriz, onun fikir alışverişi içerisinde olduk. Türkiye olarak biz bu konuda ciddi niyetimiz olduğunu kendilerine de söyledik, bu konuda çalışmaya başlıyoruz.

Diğer taraftan, ekonomik iş birliğimizi güçlü siyasi ilişkilerimize yakışır bir düzeye çıkarmak istiyoruz. Makedonya’yla ticaret hacmimizi 2 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Değerli mevkidaşımla bunu başarmak için ne tür adımlar atmamız gerektiğini konuştuk. Kuzey Makedonya’daki kalkınma hamlelerini yakından takip ediyoruz, yeni hükümet döneminde kalkınmanın hızlanacağına inanıyoruz.

Türk firmaları Kuzey Makedonya’daki bu sürece önemli katkılar sağlayacak imkanlara sahipler. Firmalarımızı buradaki yatırımlarını artırmaya teşvik ediyoruz. Kuzey Makedonya’daki istihdam ve kalkınmayı desteklemeye devam edeceğiz.

Enerji alanında da iş birliğimizi artırmak için ciddi bir potansiyel var, bunu iyi değerlendirmemiz gerekiyor.

Askeri iş birliğimizin güçlendirilmesine de büyük önem atfediyoruz. Bu çerçevede askeri eğitim ve tatbikatlara katılım gibi hususların önümüzdeki dönemde belirgin bir ivme kazanacağına inanıyorum.

Ülkemizdeki savunma sanayi firmaları dünyada ön sıralarda yer almakta. Bu firmalarımızın Kuzey Makedonya’ya katkı sunmaya hazır olduklarını vurgulamak istiyorum.

Değerli arkadaşlar, Kuzey Makedonya’nın bende de apayrı bir yeri var. Bu güzel ülkenin birçok bölgesini geçmişte defalarca ziyaret etmiş biri olarak, Kuzey Makedonya’daki Osmanlı eserleri bu güzel ülkenin kültürel zenginliğinin önemli boyutunu oluşturuluyor. Kurumlarımızın desteğiyle restore edilen bu eserlerin turizm açısından da bir cazibe merkezi olduğunu görüyoruz. Bu son derece memnuniyet vericidir. Önümüzdeki dönemde kültürel alandaki desteklerimiz de hız kesmeden devam edecek.

Kıymetli basın mensupları, malumunuz dost ve kardeş ülkelerimiz arasındaki en önemli bağlardan biri de Kuzey Makedonya’daki Türk toplumudur. Geçmişte Kuzey Makedonya’dan göç etmiş çok sayıda Türk ve farklı topluluklardan kardeşimiz bugün bizim vatandaşımız olarak Türkiye’de yaşıyor. Bu beşeri ilişkiler Vardar üzerindeki Taş Köprü misali ülkelerimizi birbirine bağlıyor. Kuzey Makedonya’daki tüm topluluklar arası ilişkilerin olumlu şekilde seyretmesine ve bu uyumun muhafaza edilmesine önem veriyoruz. Türk toplumunun yasalara dayalı hak ve taleplerinin de Kuzey Makedonya’daki tüm makamlar tarafından gözetileceğine inanıyoruz. Keza yasalar çerçevesindeki ana dil ve eğitim talepleri ve altyapı ihtiyaçları konusunda yeni hükümetin de Türk toplumuna kucak açacağına eminim.

Ayrıca yeni Hükümetin başta FETÖ olmak üzere terörle mücadele konusunda da duyarlı davranacağına inanıyorum. FETÖ sadece Türkiye için değil, bulunduğu ülkeler için de ciddi bir tehdit oluşturuyor. Bu terör örgütüyle mücadeleye Kuzey Makedonya’nın daha güçlü destek vermesini bekliyoruz.

Değerli arkadaşlar, kıymetli mevkidaşımın ifade ettiği gibi bugün ayrıca bölgesel konuları da ele alma imkanımız oldu. Balkanlar, jeostratejik öneme sahip bir bölge. Burası, Avrupa’nın güvenliğini ve refahına doğrudan etki eden bir coğrafya. Biz kültürel çeşitliliğe saygı esasında dostça ve kardeşçe yüzyıllarca iç içe yaşadık. Bugün de Balkanların tamamında istikrar, barış ve refahın tesisi Türkiye’nin temel önceliğidir. Bunun için yoğun bir çaba harcıyoruz. Türkiye olarak Balkanlarda her zaman aktif bir tutum sergiliyoruz. Bu çabalarımızı Balkanların kalbinde yer alan Kuzey Makedonya’yla olan iş birliğimiz sayesinde daha da ilerleteceğimizi düşünüyorum.

Değerli basın mensupları, Gazze’deki vahşet devam ediyor. Gerilimin Batı Şeria’ya sıçraması ve Mescid-i Aksa’ya yönelik provokasyonlar durumu daha da vahim hale getiriyor. Yaşanan soykırımın baş sorumlusu Netanyahu’nun kendisidir. Netanyahu iktidarda kalma uğuruna ölüm ve dehşet saçmaya devam ediyor. Netanyahu ateşkese yönelik tüm girişimleri sabote ediyor. Ateşkes müzakerelerinde sürekli yeni şartlar getirerek oyunbozanlık yapmaya devam ediyor. İsrail’deki kamuoyu bile Netanyahu’ya isyan etmeye başladı. Uluslararası camia Netanyahu’yu durdurmak zorundadır. Katliama sessiz kalmak bu suça ortak olmakla eş anlamlıdır.

Değerli basın mensupları, bu tür karşılıklı ziyaretlerimiz ikili ilişkilerimize elbette ivme kazandıracaktır. Değerli mevkidaşımın bana ve heyetime göstermiş olduğu ev sahipliğine müteşekkirim. İlginize teşekkür ediyorum, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

SORU- Balkanlarda tüm çabalara rağmen hala tam anlamıyla bir istikrarın sağlanamadığı aşikar. Bosna Hersek ve Kosova örneklerinde olduğu gibi kalıcı çözüm bekleyen bazı meseleler var. Bu anlamda Türkiye’nin Balkanlardaki bu sorunların çözümüne ilişkin genel yaklaşımı nedir acaba?

DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Teşekkür ediyorum. Az önce konuşmamda da ifade ettim bugün Balkanların güzide ülkesi olan Kuzey Makedonya’da, onun başkenti Üsküp’te bulunmaktayız. Buradan Türkiye’nin pozisyonunu bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Balkanlarda karşı karşıya kaldığımız siyasi problemler tarihten gelen bir dizi problem. Bizim tek bir yolumuz var, bu problemleri barış ve diyalog yoluyla çözmek için elimizden geleni yapmak. Yakın tarihimizde çok acı bir şekilde gördük, çatışma ve savaş yıkım getiriyor.

Bir ikinci önemli husus da, bölgedeki sorunların çözümünü sadece uluslararası kuruluşlardan, bölge dışı güçlü aktörlerden beklemek yeterli olmaz. Bizler bölge ülkeleri olarak bölgesel sahiplenme göstermeli ve kendi sorunumuza kendimiz sahip çıkmalıyız. Biz Türkiye olarak Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu politik vizyon çerçevesinde sadece Balkanlarda değil, bildiğiniz gibi diğer coğrafyalarda da bölgesel sahiplenme konusunda oldukça hassasız. Çünkü kendi sorunlarımızı başkasının gelip çözmesini beklemek hem kolaycılık oluyor hem de maalesef sorunlar hiçbir zaman için ne istediğimiz hızda, ne de istediğimiz şekilde çözülebiliyor.

Bosna Hersek’te ve Kosova’da devam eden sorunların barış ve diyalog yoluyla çözülmesi için Türkiye olarak aktif bir tutum sergiliyoruz. Hem uluslararası çabalara destek veriyoruz, hem de biz kendimiz neler yapabiliriz onun arayışı içerisinde oluyoruz. Belgrad-Priştine sürecini sonuna kadar destekliyoruz. Diğer medyaya yansımayan görüşmeleri, çalışmaları da hem destekliyor hem de buna elimizden gelen katkıyı yapmaya gayret ediyoruz. Ama tekrar ediyorum, tek yolumuz var barış içerisinde, diyalog içerisinde sorunun çözümüne odaklanmak. Şiddet, çatışma, savaş aklımızdan bile geçmemeli. Balkanlar son 20 yılda bunu çok acı bir şekilde tecrübe etti. Bizler çektiğimiz bu sıkıntılardan ders çıkarmalıyız. Kendi küçük kazanımlarımıza değil, barış yoluyla, diyalog yoluyla, kalkınma yoluyla, sistem kurma yoluyla bölgeye gelecek büyük refaha ve kalkınmaya ve büyük menfaatlere odaklanmalıyız.

Eğer bunu becerebilirsek, tarihsel dip akıntılarının, bize dayatılan kimliksel politikaların bölgeye getireceği yıkıcı birtakım etkilerden kurtulmak için çaba gösterirsek, ben inanıyorum ki bölge halklarının hem kendi kimliklerini koruma hem devlet olarak kendi egemenliklerini, toprak bütünlüğünü koruma, hem de barış içerisinde yaşama imkânı olacak. Şunu düşünmemiz lazım: Kendimiz için ne istiyorsak, başkası için de aynı şeyi isteyebilecek olgunluğa ulaşabilecek miyiz, buna ulaştığımız zaman ben bölgeye barış geleceğine inanıyorum.

SORU-

https://www.youtube.com/live/khLvkvvUoCk?si=mcihCBD0r27qU_db

KUZEY MAKEDONYA DIŞİŞLERİ BAKANI TİMCO MUCUNSKİ-

https://www.youtube.com/live/khLvkvvUoCk?si=mcihCBD0r27qU_db

* Interpress deşifresidir.