KUZEY MAKEDONYA DIŞİŞLERİ BAKANI TİMCO MUCUNSKİ
https://www.youtube.com/live/khLvkvvUoCk?si=mcihCBD0r27qU_db
DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Değerli basın mensupları, kıymetli dostum,
değerli mevkidaşım Sayın Timco Mucunski’ye gösterdiği misafirperverlikten
ötürü teşekkürlerimi sunarak sözlerime başlamak istiyorum.
Biliyorsunuz son 20 yıldır çeşitli rollerde Makedonya’ya, Üsküp’e
defalarca ziyaretim oldu.
Türkiye, bağımsızlığından itibaren Kuzey Makedonya’yı sarsılmaz bir şekilde
desteklemektedir ve desteklemeye de devam edecektir.
Ben bu ziyaret vesilesiyle Kuzey Makedonya’daki yeni hükümeti tebrik
ediyorum. Sayın mevkidaşıma Bakanlık görevinin hayırlı ve uğurlu olmasını
diliyorum.
Bugün yoğun bir programımız olacak, az önce değerli mevkidaşımla ve
kıymetli heyetiyle çok verimli görüşmeler yaptık, kendisi de zaten az önce
konu başlıklarını özetledi.
Bugün ayrıca Sayın Başkan Mickoski ve Meclis Başkanı Gaşi’yle de görüşmeler
gerçekleştireceğiz.
Bildiğiniz gibi Haziran ayında Güneydoğu Avrupa Ülkeleri İş Birliği Süreci
Zirvesi vesilesiyle Üsküp’ü ziyaretim esnasında Cumhurbaşkanı Sayın
Siljanovska ile de bir araya gelmiştim.
Değerli arkadaşlar, biz Kuzey Makedonya’yla dostluğumuza, iş birliğimize ve
müttefikliğimize büyük önem veriyoruz.
Değerli mevkidaşımla beraber ikili ilişkilerimizi Makedonya’daki yeni
hükümet döneminde de daha ileri nasıl taşırız, onun fikir alış verişi
içerisinde olduk.
Tespit ettiğimiz hususlardan birkaçı da özellikle ilişkilerimizin ahdi
zeminini güçlendirerek daha bir kurumsal çerçeveye oturtmak. Özellikle
liderlerimizin ziyareti esnasında onların imzasıyla hayata geçirilebilecek
Yüksek Düzeyli Stratejik İş Birliği Konseyi’nin tesis edilmesi hususunda
neler yapabiliriz, buna yönelik nasıl çalışmalar yapabiliriz, onun fikir
alışverişi içerisinde olduk. Türkiye olarak biz bu konuda ciddi niyetimiz
olduğunu kendilerine de söyledik, bu konuda çalışmaya başlıyoruz.
Diğer taraftan, ekonomik iş birliğimizi güçlü siyasi ilişkilerimize yakışır
bir düzeye çıkarmak istiyoruz.
Makedonya’yla ticaret hacmimizi 2 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz.
Değerli mevkidaşımla bunu başarmak için ne tür adımlar atmamız gerektiğini
konuştuk. Kuzey Makedonya’daki kalkınma hamlelerini yakından takip
ediyoruz, yeni hükümet döneminde kalkınmanın hızlanacağına inanıyoruz.
Türk firmaları Kuzey Makedonya’daki bu sürece önemli katkılar sağlayacak
imkanlara sahipler. Firmalarımızı buradaki yatırımlarını artırmaya teşvik
ediyoruz. Kuzey Makedonya’daki istihdam ve kalkınmayı desteklemeye devam
edeceğiz.
Enerji alanında da iş birliğimizi artırmak için ciddi bir potansiyel var,
bunu iyi değerlendirmemiz gerekiyor.
Askeri iş birliğimizin güçlendirilmesine de büyük önem atfediyoruz. Bu
çerçevede askeri eğitim ve tatbikatlara katılım gibi hususların önümüzdeki
dönemde belirgin bir ivme kazanacağına inanıyorum.
Ülkemizdeki savunma sanayi firmaları dünyada ön sıralarda yer almakta. Bu
firmalarımızın Kuzey Makedonya’ya katkı sunmaya hazır olduklarını
vurgulamak istiyorum.
Değerli arkadaşlar, Kuzey Makedonya’nın bende de apayrı bir yeri var. Bu
güzel ülkenin birçok bölgesini geçmişte defalarca ziyaret etmiş biri
olarak, Kuzey Makedonya’daki Osmanlı eserleri bu güzel ülkenin kültürel
zenginliğinin önemli boyutunu oluşturuluyor. Kurumlarımızın desteğiyle
restore edilen bu eserlerin turizm açısından da bir cazibe merkezi olduğunu
görüyoruz. Bu son derece memnuniyet vericidir. Önümüzdeki dönemde kültürel
alandaki desteklerimiz de hız kesmeden devam edecek.
Kıymetli basın mensupları, malumunuz dost ve kardeş ülkelerimiz arasındaki
en önemli bağlardan biri de Kuzey Makedonya’daki Türk toplumudur. Geçmişte
Kuzey Makedonya’dan göç etmiş çok sayıda Türk ve farklı topluluklardan
kardeşimiz bugün bizim vatandaşımız olarak Türkiye’de yaşıyor. Bu beşeri
ilişkiler Vardar üzerindeki Taş Köprü misali ülkelerimizi birbirine
bağlıyor. Kuzey Makedonya’daki tüm topluluklar arası ilişkilerin olumlu
şekilde seyretmesine ve bu uyumun muhafaza edilmesine önem veriyoruz. Türk
toplumunun yasalara dayalı hak ve taleplerinin de Kuzey Makedonya’daki tüm
makamlar tarafından gözetileceğine inanıyoruz. Keza yasalar çerçevesindeki
ana dil ve eğitim talepleri ve altyapı ihtiyaçları konusunda yeni hükümetin
de Türk toplumuna kucak açacağına eminim.
Ayrıca yeni Hükümetin başta FETÖ olmak üzere terörle mücadele konusunda da
duyarlı davranacağına inanıyorum. FETÖ sadece Türkiye için değil, bulunduğu
ülkeler için de ciddi bir tehdit oluşturuyor. Bu terör örgütüyle mücadeleye
Kuzey Makedonya’nın daha güçlü destek vermesini bekliyoruz.
Değerli arkadaşlar, kıymetli mevkidaşımın ifade ettiği gibi bugün ayrıca
bölgesel konuları da ele alma imkanımız oldu. Balkanlar, jeostratejik öneme
sahip bir bölge. Burası, Avrupa’nın güvenliğini ve refahına doğrudan etki
eden bir coğrafya. Biz kültürel çeşitliliğe saygı esasında dostça ve
kardeşçe yüzyıllarca iç içe yaşadık. Bugün de Balkanların tamamında
istikrar, barış ve refahın tesisi Türkiye’nin temel önceliğidir. Bunun için
yoğun bir çaba harcıyoruz. Türkiye olarak Balkanlarda her zaman aktif bir
tutum sergiliyoruz. Bu çabalarımızı Balkanların kalbinde yer alan Kuzey
Makedonya’yla olan iş birliğimiz sayesinde daha da ilerleteceğimizi
düşünüyorum.
Değerli basın mensupları, Gazze’deki vahşet devam ediyor. Gerilimin Batı
Şeria’ya sıçraması ve Mescid-i Aksa’ya yönelik provokasyonlar durumu daha
da vahim hale getiriyor. Yaşanan soykırımın baş sorumlusu Netanyahu’nun
kendisidir. Netanyahu iktidarda kalma uğuruna ölüm ve dehşet saçmaya devam
ediyor. Netanyahu ateşkese yönelik tüm girişimleri sabote ediyor. Ateşkes
müzakerelerinde sürekli yeni şartlar getirerek oyunbozanlık yapmaya devam
ediyor. İsrail’deki kamuoyu bile Netanyahu’ya isyan etmeye başladı.
Uluslararası camia Netanyahu’yu durdurmak zorundadır. Katliama sessiz kalmak
bu suça ortak olmakla eş anlamlıdır.
Değerli basın mensupları, bu tür karşılıklı ziyaretlerimiz ikili
ilişkilerimize elbette ivme kazandıracaktır. Değerli mevkidaşımın bana ve
heyetime göstermiş olduğu ev sahipliğine müteşekkirim. İlginize teşekkür
ediyorum, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
SORU- Balkanlarda tüm çabalara rağmen hala tam anlamıyla bir istikrarın
sağlanamadığı aşikar. Bosna Hersek ve Kosova örneklerinde olduğu gibi
kalıcı çözüm bekleyen bazı meseleler var. Bu anlamda Türkiye’nin
Balkanlardaki bu sorunların çözümüne ilişkin genel yaklaşımı nedir acaba?
DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Teşekkür ediyorum. Az önce konuşmamda da
ifade ettim bugün Balkanların güzide ülkesi olan Kuzey Makedonya’da, onun
başkenti Üsküp’te bulunmaktayız. Buradan Türkiye’nin pozisyonunu bir kez
daha tekrarlamak istiyorum. Balkanlarda karşı karşıya kaldığımız siyasi
problemler tarihten gelen bir dizi problem. Bizim tek bir yolumuz var, bu
problemleri barış ve diyalog yoluyla çözmek için elimizden geleni yapmak.
Yakın tarihimizde çok acı bir şekilde gördük, çatışma ve savaş yıkım
getiriyor.
Bir ikinci önemli husus da, bölgedeki sorunların çözümünü sadece
uluslararası kuruluşlardan, bölge dışı güçlü aktörlerden beklemek yeterli
olmaz. Bizler bölge ülkeleri olarak bölgesel sahiplenme göstermeli ve kendi
sorunumuza kendimiz sahip çıkmalıyız. Biz Türkiye olarak Cumhurbaşkanımızın
ortaya koyduğu politik vizyon çerçevesinde sadece Balkanlarda değil,
bildiğiniz gibi diğer coğrafyalarda da bölgesel sahiplenme konusunda
oldukça hassasız. Çünkü kendi sorunlarımızı başkasının gelip çözmesini
beklemek hem kolaycılık oluyor hem de maalesef sorunlar hiçbir zaman için
ne istediğimiz hızda, ne de istediğimiz şekilde çözülebiliyor.
Bosna Hersek’te ve Kosova’da devam eden sorunların barış ve diyalog yoluyla
çözülmesi için Türkiye olarak aktif bir tutum sergiliyoruz. Hem
uluslararası çabalara destek veriyoruz, hem de biz kendimiz neler
yapabiliriz onun arayışı içerisinde oluyoruz. Belgrad-Priştine sürecini
sonuna kadar destekliyoruz. Diğer medyaya yansımayan görüşmeleri,
çalışmaları da hem destekliyor hem de buna elimizden gelen katkıyı yapmaya
gayret ediyoruz. Ama tekrar ediyorum, tek yolumuz var barış içerisinde,
diyalog içerisinde sorunun çözümüne odaklanmak. Şiddet, çatışma, savaş
aklımızdan bile geçmemeli. Balkanlar son 20 yılda bunu çok acı bir şekilde
tecrübe etti. Bizler çektiğimiz bu sıkıntılardan ders çıkarmalıyız. Kendi
küçük kazanımlarımıza değil, barış yoluyla, diyalog yoluyla, kalkınma
yoluyla, sistem kurma yoluyla bölgeye gelecek büyük refaha ve kalkınmaya ve
büyük menfaatlere odaklanmalıyız.
Eğer bunu becerebilirsek, tarihsel dip akıntılarının, bize dayatılan
kimliksel politikaların bölgeye getireceği yıkıcı birtakım etkilerden
kurtulmak için çaba gösterirsek, ben inanıyorum ki bölge halklarının hem
kendi kimliklerini koruma hem devlet olarak kendi egemenliklerini, toprak
bütünlüğünü koruma, hem de barış içerisinde yaşama imkânı olacak. Şunu
düşünmemiz lazım: Kendimiz için ne istiyorsak, başkası için de aynı şeyi
isteyebilecek olgunluğa ulaşabilecek miyiz, buna ulaştığımız zaman ben
bölgeye barış geleceğine inanıyorum.
SORU-
https://www.youtube.com/live/khLvkvvUoCk?si=mcihCBD0r27qU_db
KUZEY MAKEDONYA DIŞİŞLERİ BAKANI TİMCO MUCUNSKİ-
https://www.youtube.com/live/khLvkvvUoCk?si=mcihCBD0r27qU_db
* Interpress deşifresidir.