MISIR DIŞİŞLERİ BAKANI BEDİR ABDULATİ- [SİMULTANE TERCÜME]
https://youtu.be/ZzOKlfhbNao
DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Değerli basın mensupları, Kahire’yi yeniden
ziyaret etmekten büyük memnuniyet duyduğumu ifade ederek sözlerime başlamak
istiyorum. Mısır Dışişleri Bakanı değerli dostum, kardeşim Sayın Bedir
Abdulati’ye sıcak ev sahipliği için çok teşekkür ediyorum. Bakanlık
görevinin kendisine tekrar hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Eminim ki
Sayın Bakanla ikili ilişkilerimizi daha da güçlendirmek için canla başla
çalışmaya devam edeceğiz.
Değerli arkadaşlar, bölgemizin bir ateş çemberine döndüğü bugünlerde
Mısırlı kardeşlerimizle yakın istişare içerisinde olmaya özen gösteriyoruz.
Değerli mevkidaşımla hem ikili konuları hem bölgemizdeki vahim gelişmeleri
görüştük. Mısır Cumhurbaşkanı Sayın Sisi’nin ülkemize yapacağı ziyaret
esnasında Birinci Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısı da
yapılacak. Mevkidaşımla bu toplantının hazırlık çalışmalarını da ele aldık.
Malumunuz bu sabah Sayın Sisi tarafından kabul edildim. Kendisine Sayın
Cumhurbaşkanımızın selamlarını ilettim. Kendisini en kısa zamanda Ankara’ya
beklediğimizi de ifade ettim.
Sayın Cumhurbaşkanımızın Şubat ayındaki tarihi Kahire ziyareti
ilişkilerimize muazzam bir ivme kazandırdı, bundan büyük bir memnuniyet
duyuyoruz. Ekonomiden kültüre, çevreden eğitime kadar uzanan çok geniş bir
yelpazede ilişkilerimizi geliştirme hususunda azimliyiz. Mevcut ticari ve
ekonomik iş birliğimizi daha ileri seviyelere taşıyacağımıza inanıyorum.
Serbest Ticaret Anlaşmamızın kapsamının genişletilmesine ve
Mersin-İskenderiye Ro-Ro seferlerinin tekrar başlatılmasına yönelik
çalışmalarımız da devam ediyor. Bugünkü görüşmemizde yatırım ve iş
ortamının iyileştirilmesine ve kolaylaştırılmasına dair önerilerimizi
kıymetli mevkidaşımla paylaşma imkânı buldum. Ülkelerimiz arasındaki
ticaret hacmini önümüzdeki 5 yıl içinde inşallah 15 milyar Dolara
yükseltmeyi kararlaştırmıştık. Bu hedefi en kısa sürede yakalayacağımıza
inanıyoruz.
Değerli meslektaşımla ayrıca stratejik önemi haiz enerji konularını da ele
aldık. Enerji alanında Mısır’ı uzun vadeli, güvenilir bir ortak olarak
telakki ediyoruz. LNG ve nükleer enerji başta olmak üzere bu sektördeki
potansiyelimizi de konuşma imkânımız oldu. Eğitim ve kültür alanındaki iş
birliğini de önemsiyoruz. Mısırlı öğrenci kardeşlerimize Türkiye’de daha
fazla burs imkanı sağlamayı planlıyoruz.
Değerli basın mensupları, bugünkü görüşmemizde tabii ki bölgesel konuları
da ele alma imkânımız oldu, değerli kardeşim de bunu tafsilatıyla kendi
konuşmasında izah ettiler. Tabii ki Gazze’deki son durumu ele aldık.
İsrail’in saldırganlığı bölge için büyük bir tehdit. Gazze’de son 10 ayda
tüm dünyanın gözü önünde 40 bin Filistinli katledildi. Değerli kardeşimle,
Gazze’de vahşetin durması için önümüzdeki dönem de neler yapabileceğimizi
istişare ettik. Ateşkes müzakerelerinde arabulucu olarak Mısır’ın Katar’la
birlikte yürüttüğü çalışmaları takdirle karşılıyoruz, gerçekten çok yoğun
mesai harcadılar. Bizler de Mısırlı ve Katarlı kardeşlerimize bu konuda her
türlü desteği vermekten çekinmedik. Ancak gelinen noktada, şunu açıkça
belirtmem gerekiyor, müzakerelerde Filistinliler yapıcı bir yaklaşım
sergilerken, oyunbozanlık yapan taraf hep İsrail olmuştur. İsrail bununla
da yetinmemiş ateşkes görüşmelerinin başmüzakerecisini kalleşçe bir
suikastla öldürmüştür. İsrail’in Tahran’da yaptığı bu alçaklığı burada bir
kez daha lanetliyor, Filistin davasının önemli isimlerinden şehit İsmail
Haniye’yi rahmetle anıyorum. Bu suikast şunu açıkça ortaya koymuştur:
Netanyahu barış istemiyor. Netanyahu tüm bölgeyi ateşe vermek istiyor.
İsrail şiddet ve yayılmacılık peşinde koşuyor.
Değerli arkadaşlar, Gazze’deki vahşet, uluslararası düzenin acziyetini tüm
çıplaklığıyla gözler önüne sermiştir. İsrail’i kayıtsız şartsız
destekleyenler uluslararası düzenin temellerinin sarsılmasının baş
sorumlusudurlar. Ukrayna’da işgali suç sayanlar İsrail işgalciliği
karşısında üç maymunu oynuyorlar. Bunu ABD Kongresi’nde Netanyahu’nun
ağırlanması hadisesinde de gördük. Uluslararası Adalet Divanı’nda soykırım
suçlamasıyla yargılanan Netanyahu’ya, demokrasinin beşiği olma iddiasındaki
ABD Kongresi’nde konuşma yaptırıldığını gördük. Biz şuna inanıyoruz: Savaş
suçlularının yeri parlamento kürsüsü olamaz. Savaş suçlularının oturtulması
gereken yer ancak ve ancak sanık sandalyesi olmalıdır. İsrail’e destek
verenler bu yanlıştan bir an önce geri dönmelidirler. Fundamentalist
Netanyahu Hükümetinin bölgede yaptığı provokasyonlar tüm dünya için büyük
bir tehdit oluşturuyor. Gazze’deki katliama dur denilmezse sadece bölgemiz
değil, tüm dünya ağır bedeller ödeyecek.
Değerli basın mensupları, Mısır’ı ziyaretim kapsamında Kahire’den önce El
Ariş ve Refah’ı ziyaret ettim. Bu vesileyle insani yardım faaliyetleri
hakkında ilk elden bilgi alma imkânım oldu. Mısır kendi yaptığı yardımların
yanı sıra diğer ülkelerin yardımlarının ulaştırılmasında da kilit rol
oynuyor. Buradaki havalimanı, liman ve yollarını bizlere açmış olan Mısırlı
kardeşlerimize şükranlarımı iletiyorum. Türkiye olarak şu ana kadar Gazze’ye
56 bin tondan fazla insani yardım malzemesi ulaştırdık. Türkiye Gazze’ye en
çok yardımda bulunan ülke olmuştur. Bu vesileyle ülkemizle yakın iş birliği
ve koordinasyon içinde çalışan Mısır Kızılayı’na, Mısır Sağlık ve Nüfus
Bakanlığına ve ilgili tüm kurumlara Sayın Bakanın şahsında teşekkür etmek
istiyorum. Öte yandan, İsrail Gazzelilere insani yardım ulaştırılmasından
bile ciddi rahatsızlık duyuyor. İsrail yerlerinden ettiği, bombalarla
öldüremediği Gazzelileri sistematik biçimde aç, susuz bırakıyor.
Değerli arkadaşlar, bizler gerek Gazze’deki katliamın son bulması, gerekse
faillerin yargılanması için Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın
liderliğinde yoğun bir diplomasi yürütüyoruz. İsrail’in Uluslararası Adalet
Divanı’nda yargılandığı sürecin yakın takipçisiyiz. Bu davaya Türkiye
olarak müdahil olma kararı almıştık, hatırlayacağınız gibi. İnşallah
Çarşamba günü başvuru dosyamızı mahkemeye teslim ediyoruz. Orta Doğu’da
barışın yolu gerçek anlamda bir Filistin Devleti kurulmasından geçiyor.
Filistinli kardeşlerimizin, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen ve
coğrafi bütünlüğü haiz bir devleti olmalı, bu onların en doğal hakkıdır.
İsrail’in ya da Batılı ülkelerin bu konuda herhangi bir dayatmada
bulunmasına karşıyız. Filistin halkı kendi yönünü kendisi çizebilecek,
kendi yöneticilerini kendisi seçebilecek güçtedir.
Değerli arkadaşlar, biz sadece Orta Doğu’yla değil, Afrika’yla ilgili
konularda da Mısır’la yakın temas ve istişare içinde olmayı, açıkçası
önemsiyoruz. Birçok meseleye aynı perspektifken bakıyoruz. Sudan’da devam
eden çatışmalar hepimizi derinden üzüyor. Bu zor günlerinde Sudanlı
kardeşlerimizin yanında olmaya devam ediyor, resmi kurumlarımız ve
STK’larımızla yardımlarımızı sürdürüyoruz. Sudan’ın komşusu olarak bu
süreçte Mısır’ın yaptığı katkıları takdirle karşılıyoruz. Biz Sudan’da akan
kardeş kanının bir an evvel durması ve krizin suhuletle çözülmesi için her
türlü diplomatik girişime katkı sunmaya hazırız, bu konuda da kardeşimle
görüş alışverişinde bulunduk.
Somali’nin toprak bütünlüğü, birlik ve egemenliğinin muhafazası konusunda
da Mısır’la fikir birliği içerisindeyiz. Aynı şekilde Libya’nın da birlik
ve bütünlüğünün sağlanmasından yanayız. Libya’nın güvenlik ve istikrarını
hep beraber destekliyoruz. Başkanlık ve Parlamento seçimlerinin
düzenlenmesi suretiyle devlet kurumlarının birleşmesi gerektiği hususunda da
ülkelerimiz arasında tam bir mutabakat mevcuttur. Bu ortak hedefler
çerçevesinde Mısırlı kardeşlerimizle Libya konusundaki istişarelerimizi daha
da artırma kararı aldık.
Değerli arkadaşlar; huzurlarınızda şunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum:
Bölgenin iki güçlü aktörü olarak yakın iş birliği içinde olmakta
kararlıyız. İstişare ve koordinasyon içinde davranmamız, ülkelerimizin
gücüne güç katacaktır. Bunu başarmamız tüm bölgenin huzur, istikrar,
güvenlik ve kalkınmasına katkı sağlayacaktır. Bu anlayışla, önümüzdeki
süreçte her alanda birlikte çalışmaya inşallah devam edeceğiz.
Değerli kardeşim Bedir Abdulati’ye ve Mısır makamlarına tekrar
misafirperverlikleri için teşekkür ediyorum. Kardeş Mısır halkına da bu
vesileyle en içten muhabbet ve saygılarımı sunuyorum.
SORU- [SİMULTANE TERCÜME]
https://youtu.be/ZzOKlfhbNao?t=1675
MISIR DIŞİŞLERİ BAKANI BEDİR ABDULATİ- [SİMULTANE TERCÜME]
https://youtu.be/ZzOKlfhbNao?t=1709
SORU- Ankara’da geçen hafta çok sayıda ülkenin katıldığı bir tutuklu takası
gerçekleşti, 26 kişi ülkelerine geri döndü. Bu süreç nasıl işledi, kapalı
kapılar ardında nasıl bir diplomasi yaşandı? Teşekkürler.
DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Teşekkür ediyorum.
Değerli basın mensupları, bildiğiniz gibi, defaatle hem Cumhurbaşkanımız,
hem biz, dış politikamızın ana şiarı olarak ifade ettiğimiz bir konu var,
bölgemizdeki her türlü barışçıl girişimi sonuna kadar destekliyoruz ve
barışçıl adımları, pratik adımları atmakta da son derece kararlıyız. Bu,
zaman zaman arabuluculuk şeklinde de kendini gösteriyor, sorunların
çözülmesine arabuluculuk ettiğimiz gibi çeşitli takas konularına da
arabuluculuk yapıyoruz. Sözünü ettiğiniz 26 kişiyi 7 ülkeden getirmek,
Amerika ile Rusya arasındaki takas, gerçekten Ankara’da şu ana kadar
yapılan takasların en büyüğüydü. Daha önce de benzer takaslar oldu, fakat
bu en büyüğüydü. Burada Türkiye’ye olan güvenin bir yansımasını görüyoruz.
Amerika ve Rusya, Türkiye’yi bu noktada güvenilir bir ortak olarak
görmekteler. Milli İstihbarat Teşkilatı sürecin başından itibaren muhatabı
olan Amerikan ve Rus gizli servisleriyle bu konuyu koordine etmiştir,
yürütmüştür, bu vesileyle ben başka Teşkilat Başkanı İbrahim Bey olmak
üzere burada adını veremeyeceğim diğer arkadaşlara da şükranlarımı ve
tebriklerimi iletmek istiyorum.
Konunun detayıyla ilgili, bu konuda daha fazla konuşmaya imkânım yok, çünkü
olay gizli servisler tarafından yürütülmüş bir süreçtir. Teşekkür ederim.
SORU- [SİMULTANE TERCÜME] Benim sorum her iki Bakana. Şimdi bölgede
bildiğiniz üzere bir gerilim var, daha önce görülmemiş bir gerilim var ve
bu gerilim aslında bölgesel bir savaşın da habercisi niteliğinde. Belki de
eğer böyle bir şey olursa bölgede kapsamlı bir kaos ortamı olacaktır.
Sorumuz: Türkiye-Mısır koordinasyonunun ulaştığı noktadan bahsedebilir
misiniz, yani böylesi olumsuz bir senaryonun gerçekleşmemesi adına ne
yapmaya karar verildi ve bunu sahada nasıl uygulamayı ve nasıl hayata
geçirmeyi düşünüyorsunuz?
MISIR DIŞİŞLERİ BAKANI BEDİR ABDULATİ- [SİMULTANE TERCÜME]
https://youtu.be/ZzOKlfhbNao?t=2115
DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Çok teşekkür ediyorum. Sayın Bakanın da
gerçekten veciz bir şekilde ifade ettiği gibi Türkiye ve Mısır olarak
bölgede savaşın yaygınlaşmaması için elimizden gelen her türlü gayreti
gösteriyoruz. Şunun altını çizmek istiyorum: Bizler bölgenin sorumlu
ülkeleri olarak bölgemizde olan sorunlara sadece gözlemci kalmayacağız,
bölgesel sahiplenme ruhuyla hareket ederek bölgenin sorunlarına
yapabileceğimiz çözücü katkıların hepsini yapmak için sistemik bir şekilde
çalışıyoruz. Aramızdaki ilişkilerin normalleşmiş olması, stratejik konuları
çok rahat bir şekilde konuşuyor olmamız bunun için gerçekten bizim
açımızdan bir nimet ve bunun kıymetinin de farkındayız. Başta İsrail
yayılmacılığından kaynaklanan bölgesel tehditler olmak üzere Libya, Sudan,
Somali gibi birçok konuyu Mısır ve Türkiye kendi arasında seviyeli bir
şekilde istişare etmekte.
Gazze’de olan olaylar ve neticesinde vuku bulan yayılma riski ve yayılan
alanlara ilişkin uyarılarımızı biliyorsunuz son 10 aydır sürekli yapıyoruz.
Özellikle İsrail’e, yaptığı katliamlarda destek veren, ister fiili olarak
ister sessiz kalarak, ülkelere de bu uyarılarımızı her zaman yaptık. Ama
olay şöyle bir “pattern”e dönüşmeye başladı: İsrail öldürmeye başlıyor,
sonra Mısır’a geliyorlar, bize geliyorlar, diğer ülkelere, “taraflara
söyleyin savaşa girmesinler.” Tamam. “Hadi girelim.” “Yaygınlaşmasın.”
İsrail İran’ın Büyükelçiliğini Şam’da vuruyor, ondan sonra Mısır’a
geliyorlar, bize geliyorlar, ilgili taraflara gidiyor Amerikalılar, “aman
müdahale edin” işte “müdahale olmasın.” Şimdi yine aynı şekilde İsrail
Hamas’ın liderini şehit ediyor ve aynı şekilde geliyorlar aman müdahale…
Arkadaşlar, bu artık sürdürülebilir bir “pattern” değil. Biz bu oyunda
oynamıyoruz artık. İsrail’in yaptığı her türlü kötülüğü Amerika’nın arkadan
süpürmeye çalışması, hafifletmeye çalışması kabul edilebilir bir “pattern”
olmaktan çıkmıştır. Artık tasmasını sahipleri eline almalı ve sahip
çıkmalı. Bölge daha fazla İsrail provokasyonunu kaldıracak durumda
değildir, bunun altını çiziyorum. Bu uyarılarımıza kulak versinler.
Bölgenin evlatları olarak, bölgenin insanları olarak bunu söylüyorum.
Bölgenin içinden geçtiği duygusal atmosfer, halkın içinde bulunduğu
psikolojik durum, her gün ekranda gördüğü bu katledilme resimleri, çaresiz
bırakılmış Filistinlilere hiçbir el uzatılmaması, bunun karşısında başka
çok lüzumsuz konularda Müslüman ülkelere sürekli bir ders verilir durumda
olunması, demokrasi ve insan hakları üzerinden artık tahammül sınırlarını
çoktan aşmıştır. Batı her türlü moral üstünlüğünü bu coğrafyada
kaybetmiştir, İsrail meselesinden dolayı. Dolayısıyla, bu yeni ışıkta
uluslararası sistemin bütün norm ve kurallarını yitirdiği bu dönemde Mısır,
Türkiye ve diğer ülkeler arasındaki diplomatik iş birliği, yapıcı iş
birliği bölgesel barışı sağlamada daha da önemli hâle gelmiştir. Çünkü
uluslararası sistemin çöktüğü bir denklemde, artık bölgenin güçleri olarak,
ülkeleri olarak biz, meseleyi gerçekten sahiplenip el birliğiyle elimizden
gelen her şeyi yapma gayreti içerisindeyiz, barış adına ve istikrar adına.
MISIR DIŞİŞLERİ BAKANI BEDİR ABDULATİ- [SİMULTANE TERCÜME]
https://youtu.be/ZzOKlfhbNao?t=2560
* Interpress deşifresidir.