Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan’ın Türkiye-Polonya-Romanya Üçlü İşbirliği Süreci Dışişleri Bakanları Toplantısı Sonrası Polonya ve Romanya Dışişleri Bakanları ile Ortak Basın Toplantısı, 26 Haziran 2024

POLONYA DIŞİŞLERİ BAKANI RADOSLAW SIKORSKI- [SİMULTANE TERCÜME]

https://youtu.be/LQKWu7eh4Zw

DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Değerli basın mensupları, Türkiye-Polonya-Romanya Üçlü İşbirliği Sürecinin Dördüncü Dışişleri Bakanları Toplantısını yapmış olmanın memnuniyetini yaşıyoruz. Toplantının ev sahibi olan Polonyalı dostlarımıza teşekkür ediyoruz.

Sayın Bakana gerçekten mükemmel misafirperverliği ve toplantılar esnasındaki yöneticiliği için çok teşekkür ediyorum. Gerçekten iyi bir formatta verimli bir görüşme trafiği gerçekleştirmiş olduk.

Bugünkü toplantılarımızda önümüzdeki ay Washington’da yapılacak olan NATO zirvesiyle ilgili hazırlıklarımızı ele aldık. NATO ve mücavir bölgedeki güvenlik sınamaları karşısında ülkelerimiz arasındaki ilişkileri geliştirmemiz gerektiği aşikardır. Bu hususta neler yapabileceğimizi görüştük. NATO zirvesine ilişkin ülkemizin önceliklerinin ve beklentilerinin neler olduğunu Sikorski ve Sayın Odobescu’ya ayrıntısıyla anlatma imkânım, görüşme imkânım oldu.

Değerli mevkidaşlarıma Vilnius Zirvesinde alınan kararların uygulanmasının ve takip edilmesinin önemini vurguladım. Bildiğiniz gibi, müttefikler arasında özellikle savunma sanayii alanında yaptırım, kısıtlama ve engellemelerin tamamıyla kalkması gerekmekte. İttifak üyesi ülkelerin birbirlerine yaptırım uygulaması müttefiklik ruhuyla bağdaşmıyor. Bunu da zaten her vesileyle vurguluyoruz. Bu çerçevede Vilnius’ta verilen taahhütlerin yerine getirilmesini de bekliyoruz. Yaptırımlar ve kısıtlamalar sadece buna maruz kalan müttefik ülkeyi etkilemiyor, bu anomali esasında NATO’nun caydırıcılığını ve savunma kapasitesini de azaltıyor.

Değerli arkadaşlar, bugünkü görüşmelerimizde terörizmle mücadele konusunu da ele aldık. Bu hususta NATO’nun somut adımlar atmasını bekliyoruz. Türkiye terörle mücadelede yıllardır çok ağır bedeller ödemektedir, bu mücadelede müttefiklerimizin kayıtsız şartsız bizim yanımızda olmalarını beklemek en doğal hakkımızdır. Zira müttefiklik, terörle mücadele gibi son derece hassas bir konuda tüm üyelerin birbiriyle azami dayanışma içinde olmasını gerekli kılmaktadır. Terörle mücadele konusunda verilmiş olan sözlerin Washington’daki zirveye kadar tamamlanması gerektiğini bir kez daha vurguladık.

Değerli mevkidaşlarımla Rusya ile Ukrayna arasındaki savaştaki son durumu da bütün ayrıntısıyla masaya yatırdık. Bildiğiniz gibi Türkiye olarak biz tüm çatışmalarda, tüm savaşlarda diplomasi ve müzakere seçeneğine de öncelik verilmesinden yanayız, bu yaklaşımımızı Ukrayna konusunda da sürdürmekteyiz. Diplomasi seçeneği, Ukrayna’da devam eden savaşta bir kenara itilmemelidir.

Ayrıca, Montrö Boğazlar Sözleşmesi bölgedeki gerilimin artmasını engellemekte önemli bir rol oynamaktadır. İstikrarı koruyan bu sözleşmeyi lafzı ve ruhuyla tarafsız bir biçimde ve titizlikle uygulamayı sürdürüyoruz ve sürdüreceğiz.

Değerli arkadaşlar, Avrupa’nın savunma ve güvenliğinin etkin şekilde sağlanması konusunda NATO en önemli aktördür. NATO’nun bu öncü ve asli rolünü zayıflatabilecek girişimlerden uzak durulması gerekiyor. Bu yöndeki bazı teşebbüslerin bizi rahatsız ettiğini bugün değerli meslektaşlarımla paylaştım. Avrupa’daki diğer uluslararası örgütlerin çatısı altında vücut bulabilecek girişimlerin Transatlantik güvenliğine zarar verebileceğine dikkat çektik.

Değerli basın mensupları, Gazze’de halen devam eden insani felaket de görüştüğümüz konular arasındaydı. Aylardır süren katliam küresel güvenlik açısından da artık ciddi bir tehdittir ve bu tehdidin varlığı bütün ilgili aktörler tarafından da paylaşılmaktadır. Gazze’deki katliam her an için bölgesel bir savaşı tetikleme potansiyeline sahiptir. İsrail’e kayıtsız şartsız destek veren ülkeler vakit çok geç olmadan bu tutumlarını gözden geçirmelidirler. İsrail, kendi güvenliğini sağlama adı altında tüm dünyanın gözü önünde Gazzelileri katlediyor. Milyonlarca insanı yerinden ediyor. Bu vahşete seyirci kalan bir anlayışla, Filistinlilerin güvenliğini zerre kadar umursamayan bir anlayışla ilerleme kaydetmek imkânsızdır. Gazze’deki bu insanlık dramının son bulması için bir an önce kalıcı ateşkesin sağlanması, tarafların masaya oturmaları gerekiyor. İsrailli esirlerin ve Filistinli tutukların serbest bırakılması gerekiyor. Yerlerinden edilmiş Filistinlilerin evlerine dönmelerinin sağlanması gerekiyor. İsrail’in işgal ettiği topraklardan geri çekilmesi, ayrıca Gazze’nin yeniden imarın için kolların sıvanması gerekiyor. Gazze’deki krizin kalıcı barış için bir fırsata çevrilmesinin mümkün olabileceğine inanıyoruz. İsrail’i uluslararası kamuoyunun çağrılarına kulak vererek sürece olumlu yaklaşmaya davet ediyoruz.

Değerli arkadaşlar, üçlü buluşma vesilesiyle mevkidaşlarımla ikili ilişkilerimizi ele alma imkânımız oldu. Sayın Sikorski ile yaptığım görüşmede ilişkilerimizi daha da güçlendirmek için atabileceğimiz müşterek adımları konuştuk. İkili ticaret hacmimiz, geçen yıl belirlediğimiz hedefin de ötesine geçerek 13 milyar Dolara ulaşmış durumda. NATO müttefikleri olarak savunma sanayii alanındaki iş birliğimizi somut projelerle daha da güçlendirme konusunda kararlıyız. Polonya, 2025 yılının ilk yarısında Avrupa Birliği Dönem Başkanlığını üstlenecek. Polonya’nın Dönem Başkanlığında ülkemizin Avrupa Birliği sürecinin canlanmasında ve ilerletilmesinde önemli adımlar atılmasını ümit ediyoruz.

Romanya ile ilişkilerimiz tıpkı Polonya gibi stratejik ortaklık seviyesindedir. Geçen ay Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısında ilişkileri daha da güçlendirme kararımızı teyit ettik. Son iki yılda üst üste 10 milyar Dolar seviyesini aşan ticaret hacmimizi önümüzdeki yıl 15 milyar Dolara yükseltmeyi hedefliyoruz. Savunma ve askeri iş birliğimiz, Romanya ile ilişkilerimizin önemli bir boyutunu teşkil ediyor. Karadeniz’e sürüklenen mayınlar ülkelerimiz için büyük bir tehdit oluşturuyor. Bu tehdide karşı NATO Vilnius Zirvesindeki taahhütlerimiz doğrultusunda, ülkemizin öncülüğünde Romanya ve Bulgaristan’ın katılımıyla Karadeniz’de Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu oluşturulmuş durumda. Bu güzel haber eşliğinde ev sahipliği için Sayın Sikorski’ye bir kez daha teşekkür ediyorum.

Türkiye, Polonya ve Romanya, bugün olduğu gibi gelecekte de bölgemizin istikrarına ve küresel barışa katkı sağlamaya devam edecektir. Sözlerime son verirken, NATO’nun yeni Genel Sekreterinin bugün itibariyle ilan edilmesinden memnuniyet duyduğumu ifade etmek istiyorum. Deneyimli devlet adamı Sayın Mark Rutte’ye, NATO’da Sayın Stoltenberg'den devralacağı Genel Sekreterlik görevinde şimdiden başarılar diliyorum. NATO’da müttefiklik ruhunun daha da güçlenmesini diliyor, ilginizden dolayı hepinize çok teşekkür ediyorum.

ROMANYA DIŞİŞLERİ BAKANI LUMINITA ODOBESCU- [SİMULTANE TERCÜME]

https://youtu.be/LQKWu7eh4Zw?t=705

SORU- Benim sorum Bakanımız Hakan Fidan’a olacak. Yakında yapılacak olan NATO Washington Zirvesi çerçevesinde, NATO ittifakıyla Avrupa güvenlik mimarisi ilişkisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Teşekkür ederim.

DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Biz NATO’nun, ülkelerinin güvenlik endişelerini tamamıyla gözeten, bunları bütün boyutlarıyla ele alan ve buna göre gerekli hazırlıkları yapıp ve büyük bir samimiyet ve kararlılıkla bu tehditlerin üzerine giden bir durumda olmasını sürekli savunuyoruz. Burada üyeler arasında ayrım gözetilmemesi fevkalade önemli. Üyelerin güvenlik endişeleri, ittifakın toptan güvenlik stratejisini oluşturmada en önemli zemindir diye düşünüyoruz. Bununla birlikte, son zamanlarda Avrupa Birliği’nde özellikle Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra muazzam bir güvenlik endişesi ortaya çıktığını ve bu güvenlik endişesinin de yapısal birtakım değişikliklere yol açtığını görüyoruz. Tabii ki bu türden endişeleri taşımakta haklıdırlar ve bu endişeleri gidermek için gerekli hazırlıkları ve çalışmaları yapma konusunda her türlü hakka sahiptirler.

Fakat NATO’yla ilgisi kurulduğu zaman, şöyle bir endişeyle biz Türkiye olarak karşı karşıyayız: Sadece Türkiye olarak değil, NATO üyesi olup, ama Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelerin ortak endişesi, Avrupa Birliğiyle, Avrupa Birliği güvenliğiyle NATO stratejileri arasında giderek örtüşen bir yaklaşım oluyor, dolayısıyla NATO giderek daha fazla Avrupa Birliği için, Avrupa Birliği de giderek daha fazla NATO stratejilerinin domine edildiği bir yer oluyor. Böyle bir trendde, Avrupa Birliği üyesi olmayan Türkiye’nin güvenlik endişelerinin hesaba katılmaması ve ittifakın genel oryantasyonunun dışında kalıyor olması tabii ki ittifakın kuruluş ruhuyla, ilkeleriyle bağdaşmayacaktır. Ben şu anda bu yüzde yüz böyle oluyor demiyorum, ben sadece böyle bir riske dikkat çekiyorum. Bunu zaman zaman Cumhurbaşkanımız da ifade ediyorlar. NATO’nun uzun yıllardır üyesi olan ve güçlü bir üyesi olan ülke olarak bu türden stratejik hatırlatmaları zamanlıca yapmak bizim görevimiz. Tekrar teşekkür ediyorum.

SORU- [SİMULTANE TERCÜME] Benim şöyle bir sorum olacaktı: Biz şu anda NATO’nun Genel Sekreteri olarak Mark Rutte seçildi. Hollanda’nın Başbakanından beklentileriniz nelerdir? Doğu ve Orta Avrupa’nın dostu olmadığı yönünde söylentiler var.

POLONYA DIŞİŞLERİ BAKANI RADOSLAW SIKORSKI- [SİMULTANE TERCÜME]

https://youtu.be/LQKWu7eh4Zw?t=1212

ROMANYA DIŞİŞLERİ BAKANI LUMINITA ODOBESCU- [SİMULTANE TERCÜME]

https://youtu.be/LQKWu7eh4Zw?t=1230

DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Biz de Sayın Rutte’ye başarılar diliyoruz. Sayın Stoltenberg gerçekten çok büyük bir beceriyle NATO Genel Sekreterliğini uzun yıllar, hatta biraz da uzatmayla yerine getirdi ve görevi esnasında gerek Cumhurbaşkanımızla, gerek bizlerle çok yapıcı bir diyalog içerisinde bulundu. Özellikle sorun çözme yeteneği en üst düzeydeydi. Sayın Rutte de bildiğiniz gibi deneyimli bir Avrupalı politikacı. Uzun yıllar hem bölge hem uluslararası ilişkiler konusunda deneyim geliştirmiş durumda. Hem İttifak’ın doğu kanadını teşkil eden bizlerin güvenlik endişesini hem kuzey kanadını hem diğer Atlantik tarafını en iyi şekilde anlayacağına, buna yönelik stratejileri geliştirmede dengeli bir bakış açısı geliştireceğine inanıyoruz. Bu nedenle de Cumhurbaşkanımız kendisini desteklemiştir. Ben de kendisine tekrar buradan başarılar diliyorum.

SORU- [SİMULTANE TERCÜME] Mayıs ayı sonunda gerçekleştirilen Güvenlik Forumu’nda, Romanya Deniz Kuvvetleri Başkanı, sürüklenen mayınların şu anda Karadeniz bölgesi için en büyük tehdit olduğunu söyledi. Aynı zamanda şöyle de bir husus söz konusu, NATO’nun mayınların kaldırılması faaliyetlerine katılması gerektiğini belirten. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

ROMANYA DIŞİŞLERİ BAKANI LUMINITA ODOBESCU- [SİMULTANE TERCÜME]

https://youtu.be/LQKWu7eh4Zw?t=1393

DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Daha önce de defalarca ifade ettiğimiz gibi, her savaşın sadece bulunduğu bölgeyle değil, bulunduğu bölgenin çevresine ve ötesine de etki eden bir durumu var. Dolayısıyla, bu türden yayılma riskleri bizim için bir endişe kaynağı oluşturmakta. Şu anda Karadeniz’de gördüğümüz mayınlar tabii ki Ukrayna’da devam eden savaşın bir neticesi olarak karşımıza çıktı. Biz bölge ülkeleri olarak bir inisiyatif ele aldık. Üç NATO ülkesi, Karadeniz ülkesi bir araya geldi ve Romanya, Bulgaristan ve Türkiye bu konuda bir inisiyatif geliştirdi. Bu inisiyatif gerçekten hem tehditleri uzaklaştıran hem savaşın ortaya çıkardığı bir soruna hitap eden bir inisiyatiftir. Ben tekrar buradaki rolleri itibariyle hem Romanya’ya hem Bulgaristan’a
-burada değiller- çok teşekkür ediyorum. Buna benzer iş birlikteliklerimizi de artırarak devam ettireceğiz.

* Interpress deşifresidir.