POLONYA DIŞİŞLERİ BAKANI RADOSLAW SIKORSKI- [SİMULTANE TERCÜME]
https://youtu.be/LQKWu7eh4Zw
DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Değerli basın mensupları,
Türkiye-Polonya-Romanya Üçlü İşbirliği Sürecinin Dördüncü Dışişleri
Bakanları Toplantısını yapmış olmanın memnuniyetini yaşıyoruz. Toplantının
ev sahibi olan Polonyalı dostlarımıza teşekkür ediyoruz.
Sayın Bakana gerçekten mükemmel misafirperverliği ve toplantılar
esnasındaki yöneticiliği için çok teşekkür ediyorum. Gerçekten iyi bir
formatta verimli bir görüşme trafiği gerçekleştirmiş olduk.
Bugünkü toplantılarımızda önümüzdeki ay Washington’da yapılacak olan NATO
zirvesiyle ilgili hazırlıklarımızı ele aldık. NATO ve mücavir bölgedeki
güvenlik sınamaları karşısında ülkelerimiz arasındaki ilişkileri
geliştirmemiz gerektiği aşikardır. Bu hususta neler yapabileceğimizi
görüştük. NATO zirvesine ilişkin ülkemizin önceliklerinin ve
beklentilerinin neler olduğunu Sikorski ve Sayın Odobescu’ya ayrıntısıyla
anlatma imkânım, görüşme imkânım oldu.
Değerli mevkidaşlarıma Vilnius Zirvesinde alınan kararların uygulanmasının
ve takip edilmesinin önemini vurguladım. Bildiğiniz gibi, müttefikler
arasında özellikle savunma sanayii alanında yaptırım, kısıtlama ve
engellemelerin tamamıyla kalkması gerekmekte. İttifak üyesi ülkelerin
birbirlerine yaptırım uygulaması müttefiklik ruhuyla bağdaşmıyor. Bunu da
zaten her vesileyle vurguluyoruz. Bu çerçevede Vilnius’ta verilen
taahhütlerin yerine getirilmesini de bekliyoruz. Yaptırımlar ve
kısıtlamalar sadece buna maruz kalan müttefik ülkeyi etkilemiyor, bu
anomali esasında NATO’nun caydırıcılığını ve savunma kapasitesini de
azaltıyor.
Değerli arkadaşlar, bugünkü görüşmelerimizde terörizmle mücadele konusunu
da ele aldık. Bu hususta NATO’nun somut adımlar atmasını bekliyoruz.
Türkiye terörle mücadelede yıllardır çok ağır bedeller ödemektedir, bu
mücadelede müttefiklerimizin kayıtsız şartsız bizim yanımızda olmalarını
beklemek en doğal hakkımızdır. Zira müttefiklik, terörle mücadele gibi son
derece hassas bir konuda tüm üyelerin birbiriyle azami dayanışma içinde
olmasını gerekli kılmaktadır. Terörle mücadele konusunda verilmiş olan
sözlerin Washington’daki zirveye kadar tamamlanması gerektiğini bir kez
daha vurguladık.
Değerli mevkidaşlarımla Rusya ile Ukrayna arasındaki savaştaki son durumu
da bütün ayrıntısıyla masaya yatırdık. Bildiğiniz gibi Türkiye olarak biz
tüm çatışmalarda, tüm savaşlarda diplomasi ve müzakere seçeneğine de
öncelik verilmesinden yanayız, bu yaklaşımımızı Ukrayna konusunda da
sürdürmekteyiz. Diplomasi seçeneği, Ukrayna’da devam eden savaşta bir kenara
itilmemelidir.
Ayrıca, Montrö Boğazlar Sözleşmesi bölgedeki gerilimin artmasını
engellemekte önemli bir rol oynamaktadır. İstikrarı koruyan bu sözleşmeyi
lafzı ve ruhuyla tarafsız bir biçimde ve titizlikle uygulamayı sürdürüyoruz
ve sürdüreceğiz.
Değerli arkadaşlar, Avrupa’nın savunma ve güvenliğinin etkin şekilde
sağlanması konusunda NATO en önemli aktördür. NATO’nun bu öncü ve asli
rolünü zayıflatabilecek girişimlerden uzak durulması gerekiyor. Bu yöndeki
bazı teşebbüslerin bizi rahatsız ettiğini bugün değerli meslektaşlarımla
paylaştım. Avrupa’daki diğer uluslararası örgütlerin çatısı altında vücut
bulabilecek girişimlerin Transatlantik güvenliğine zarar verebileceğine
dikkat çektik.
Değerli basın mensupları, Gazze’de halen devam eden insani felaket de
görüştüğümüz konular arasındaydı. Aylardır süren katliam küresel güvenlik
açısından da artık ciddi bir tehdittir ve bu tehdidin varlığı bütün ilgili
aktörler tarafından da paylaşılmaktadır. Gazze’deki katliam her an için
bölgesel bir savaşı tetikleme potansiyeline sahiptir. İsrail’e kayıtsız
şartsız destek veren ülkeler vakit çok geç olmadan bu tutumlarını gözden
geçirmelidirler. İsrail, kendi güvenliğini sağlama adı altında tüm dünyanın
gözü önünde Gazzelileri katlediyor. Milyonlarca insanı yerinden ediyor. Bu
vahşete seyirci kalan bir anlayışla, Filistinlilerin güvenliğini zerre
kadar umursamayan bir anlayışla ilerleme kaydetmek imkânsızdır. Gazze’deki
bu insanlık dramının son bulması için bir an önce kalıcı ateşkesin
sağlanması, tarafların masaya oturmaları gerekiyor. İsrailli esirlerin ve
Filistinli tutukların serbest bırakılması gerekiyor. Yerlerinden edilmiş
Filistinlilerin evlerine dönmelerinin sağlanması gerekiyor. İsrail’in işgal
ettiği topraklardan geri çekilmesi, ayrıca Gazze’nin yeniden imarın için
kolların sıvanması gerekiyor. Gazze’deki krizin kalıcı barış için bir
fırsata çevrilmesinin mümkün olabileceğine inanıyoruz. İsrail’i uluslararası
kamuoyunun çağrılarına kulak vererek sürece olumlu yaklaşmaya davet
ediyoruz.
Değerli arkadaşlar, üçlü buluşma vesilesiyle mevkidaşlarımla ikili
ilişkilerimizi ele alma imkânımız oldu. Sayın Sikorski ile yaptığım
görüşmede ilişkilerimizi daha da güçlendirmek için atabileceğimiz müşterek
adımları konuştuk. İkili ticaret hacmimiz, geçen yıl belirlediğimiz hedefin
de ötesine geçerek 13 milyar Dolara ulaşmış durumda. NATO müttefikleri
olarak savunma sanayii alanındaki iş birliğimizi somut projelerle daha da
güçlendirme konusunda kararlıyız. Polonya, 2025 yılının ilk yarısında
Avrupa Birliği Dönem Başkanlığını üstlenecek. Polonya’nın Dönem
Başkanlığında ülkemizin Avrupa Birliği sürecinin canlanmasında ve
ilerletilmesinde önemli adımlar atılmasını ümit ediyoruz.
Romanya ile ilişkilerimiz tıpkı Polonya gibi stratejik ortaklık
seviyesindedir. Geçen ay Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi
Toplantısında ilişkileri daha da güçlendirme kararımızı teyit ettik. Son
iki yılda üst üste 10 milyar Dolar seviyesini aşan ticaret hacmimizi
önümüzdeki yıl 15 milyar Dolara yükseltmeyi hedefliyoruz. Savunma ve askeri
iş birliğimiz, Romanya ile ilişkilerimizin önemli bir boyutunu teşkil
ediyor. Karadeniz’e sürüklenen mayınlar ülkelerimiz için büyük bir tehdit
oluşturuyor. Bu tehdide karşı NATO Vilnius Zirvesindeki taahhütlerimiz
doğrultusunda, ülkemizin öncülüğünde Romanya ve Bulgaristan’ın katılımıyla
Karadeniz’de Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu oluşturulmuş durumda. Bu
güzel haber eşliğinde ev sahipliği için Sayın Sikorski’ye bir kez daha
teşekkür ediyorum.
Türkiye, Polonya ve Romanya, bugün olduğu gibi gelecekte de bölgemizin
istikrarına ve küresel barışa katkı sağlamaya devam edecektir. Sözlerime
son verirken, NATO’nun yeni Genel Sekreterinin bugün itibariyle ilan
edilmesinden memnuniyet duyduğumu ifade etmek istiyorum. Deneyimli devlet
adamı Sayın Mark Rutte’ye, NATO’da Sayın Stoltenberg'den devralacağı Genel
Sekreterlik görevinde şimdiden başarılar diliyorum. NATO’da müttefiklik
ruhunun daha da güçlenmesini diliyor, ilginizden dolayı hepinize çok
teşekkür ediyorum.
ROMANYA DIŞİŞLERİ BAKANI LUMINITA ODOBESCU- [SİMULTANE TERCÜME]
https://youtu.be/LQKWu7eh4Zw?t=705
SORU- Benim sorum Bakanımız Hakan Fidan’a olacak. Yakında yapılacak olan
NATO Washington Zirvesi çerçevesinde, NATO ittifakıyla Avrupa güvenlik
mimarisi ilişkisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Teşekkür ederim.
DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Biz NATO’nun, ülkelerinin güvenlik
endişelerini tamamıyla gözeten, bunları bütün boyutlarıyla ele alan ve buna
göre gerekli hazırlıkları yapıp ve büyük bir samimiyet ve kararlılıkla bu
tehditlerin üzerine giden bir durumda olmasını sürekli savunuyoruz. Burada
üyeler arasında ayrım gözetilmemesi fevkalade önemli. Üyelerin güvenlik
endişeleri, ittifakın toptan güvenlik stratejisini oluşturmada en önemli
zemindir diye düşünüyoruz. Bununla birlikte, son zamanlarda Avrupa
Birliği’nde özellikle Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra muazzam bir
güvenlik endişesi ortaya çıktığını ve bu güvenlik endişesinin de yapısal
birtakım değişikliklere yol açtığını görüyoruz. Tabii ki bu türden
endişeleri taşımakta haklıdırlar ve bu endişeleri gidermek için gerekli
hazırlıkları ve çalışmaları yapma konusunda her türlü hakka sahiptirler.
Fakat NATO’yla ilgisi kurulduğu zaman, şöyle bir endişeyle biz Türkiye
olarak karşı karşıyayız: Sadece Türkiye olarak değil, NATO üyesi olup, ama
Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelerin ortak endişesi, Avrupa Birliğiyle,
Avrupa Birliği güvenliğiyle NATO stratejileri arasında giderek örtüşen bir
yaklaşım oluyor, dolayısıyla NATO giderek daha fazla Avrupa Birliği için,
Avrupa Birliği de giderek daha fazla NATO stratejilerinin domine edildiği
bir yer oluyor. Böyle bir trendde, Avrupa Birliği üyesi olmayan Türkiye’nin
güvenlik endişelerinin hesaba katılmaması ve ittifakın genel oryantasyonunun
dışında kalıyor olması tabii ki ittifakın kuruluş ruhuyla, ilkeleriyle
bağdaşmayacaktır. Ben şu anda bu yüzde yüz böyle oluyor demiyorum, ben
sadece böyle bir riske dikkat çekiyorum. Bunu zaman zaman Cumhurbaşkanımız
da ifade ediyorlar. NATO’nun uzun yıllardır üyesi olan ve güçlü bir üyesi
olan ülke olarak bu türden stratejik hatırlatmaları zamanlıca yapmak bizim
görevimiz. Tekrar teşekkür ediyorum.
SORU- [SİMULTANE TERCÜME] Benim şöyle bir sorum olacaktı: Biz şu anda
NATO’nun Genel Sekreteri olarak Mark Rutte seçildi. Hollanda’nın
Başbakanından beklentileriniz nelerdir? Doğu ve Orta Avrupa’nın dostu
olmadığı yönünde söylentiler var.
POLONYA DIŞİŞLERİ BAKANI RADOSLAW SIKORSKI- [SİMULTANE TERCÜME]
https://youtu.be/LQKWu7eh4Zw?t=1212
ROMANYA DIŞİŞLERİ BAKANI LUMINITA ODOBESCU- [SİMULTANE TERCÜME]
https://youtu.be/LQKWu7eh4Zw?t=1230
DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Biz de Sayın Rutte’ye başarılar diliyoruz.
Sayın Stoltenberg gerçekten çok büyük bir beceriyle NATO Genel
Sekreterliğini uzun yıllar, hatta biraz da uzatmayla yerine getirdi ve
görevi esnasında gerek Cumhurbaşkanımızla, gerek bizlerle çok yapıcı bir
diyalog içerisinde bulundu. Özellikle sorun çözme yeteneği en üst
düzeydeydi. Sayın Rutte de bildiğiniz gibi deneyimli bir Avrupalı
politikacı. Uzun yıllar hem bölge hem uluslararası ilişkiler konusunda
deneyim geliştirmiş durumda. Hem İttifak’ın doğu kanadını teşkil eden
bizlerin güvenlik endişesini hem kuzey kanadını hem diğer Atlantik tarafını
en iyi şekilde anlayacağına, buna yönelik stratejileri geliştirmede dengeli
bir bakış açısı geliştireceğine inanıyoruz. Bu nedenle de Cumhurbaşkanımız
kendisini desteklemiştir. Ben de kendisine tekrar buradan başarılar
diliyorum.
SORU- [SİMULTANE TERCÜME] Mayıs ayı sonunda gerçekleştirilen Güvenlik
Forumu’nda, Romanya Deniz Kuvvetleri Başkanı, sürüklenen mayınların şu anda
Karadeniz bölgesi için en büyük tehdit olduğunu söyledi. Aynı zamanda şöyle
de bir husus söz konusu, NATO’nun mayınların kaldırılması faaliyetlerine
katılması gerektiğini belirten. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
ROMANYA DIŞİŞLERİ BAKANI LUMINITA ODOBESCU- [SİMULTANE TERCÜME]
https://youtu.be/LQKWu7eh4Zw?t=1393
DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Daha önce de defalarca ifade ettiğimiz gibi,
her savaşın sadece bulunduğu bölgeyle değil, bulunduğu bölgenin çevresine
ve ötesine de etki eden bir durumu var. Dolayısıyla, bu türden yayılma
riskleri bizim için bir endişe kaynağı oluşturmakta. Şu anda Karadeniz’de
gördüğümüz mayınlar tabii ki Ukrayna’da devam eden savaşın bir neticesi
olarak karşımıza çıktı. Biz bölge ülkeleri olarak bir inisiyatif ele aldık.
Üç NATO ülkesi, Karadeniz ülkesi bir araya geldi ve Romanya, Bulgaristan ve
Türkiye bu konuda bir inisiyatif geliştirdi. Bu inisiyatif gerçekten hem
tehditleri uzaklaştıran hem savaşın ortaya çıkardığı bir soruna hitap eden
bir inisiyatiftir. Ben tekrar buradaki rolleri itibariyle hem Romanya’ya
hem Bulgaristan’a
-burada değiller- çok teşekkür ediyorum. Buna benzer iş birlikteliklerimizi
de artırarak devam ettireceğiz.
* Interpress deşifresidir.