DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN- Değerli basın mensupları, bugün Ankara’da çok
değerli bir misafirimiz var. Venezuela Dışişleri Bakanı Sayın Yvan Gil. Ben
kendisine ve heyetine Ankara’ya hoş geldiniz diyorum. Biliyorsunuz,
Venezuela’yla olan ilişkilerimiz stratejik seviyede seyretmekte.
Cumhurbaşkanlarımız arasında başlatılan liderler diplomasisinin, Dışişleri
Bakanlığı olarak bizler tarafından kurumsal bir şekilde ilerletilmesi
konusunda çok ciddi bir çaba gösteriyoruz. İki ülke arasında kurulmuş olan
Ortak Planlama Grubu bugün Ankara’da IV. Toplantısını nihayete erdirmiş
oldu. Yaklaşık bir haftadır Ankara’da bulunan, Venezuela’nın çok çeşitli
kamu kurumlarından, Bakanlıklarından müteşekkil heyeti, ülkemizde
Bakanlıklarımızla, kurumlarımızla muhataplarıyla biraraya geldiler. Teşkil
etmiş olduğumuz altı komisyonda çalışmalarını tamamladılar.
Bu komisyonlar enerji, tarım, hayvancılık, turizm, eğitim başta olmak
üzere, spor, sağlık da dahil, iki Devlet arasında gerçekten elzem olan
konuları sistematik bir şekilde masaya yatıran komitelerdi. Ve bu komiteler
bir hafta boyunca çalıştılar ve bugün 9 anlaşmayla çalışmalarımızı
taçlandırdık. Ben komitelerde görev alan arkadaşlarıma tekrar çok teşekkür
ediyorum. Gerçekten büyük emek harcadılar. Bugün Sayın Bakanla biz bir
araya geldiğimizde komite üyeleriyle beraber ortaya ne kadar büyük bir
emeğin konduğunu bir kez daha görmüş olduk.
Değerli basın mensupları, bildiğiniz gibi Venezuela’yla olan ilişkilerimiz
her alanda ilerlemekte, özellikle Türkiye olarak, Latin Amerika ve
Karayipler açılımımızın merkezinde Venezuela yer almakta. Son yıllarda
yaptığımız ziyaretler, anlaşmalar, karşılıklı çalışmalar, ticaretin
artması, başta Venezuela olmak üzere, Latin Amerika’da Türkiye giderek daha
da etkin bir aktör haline gelmekte. Biz de Bakanlık olarak buna paralel bir
şekilde özellikle daha mikro olarak ilişkilerimizi yönetmek için
Bakanlığımızda Latin Amerika ve Karayipler’e bakan, sadece bundan sorumlu
yeni bir Genel Müdürlük kurduk. Bu vesileyle de kamuoyumuzla bunu da
paylaşmak istiyorum. Venezuela’yla biz sadece ikili ilişkiler alanında
değil, bölgesel ve küresel konularda da görüş alıverişinde bulunmaktayız.
Başta Venezuela’nın maruz kaldığı haksız yaptırımlar olmak üzere, birçok
konuyu masaya yatırma imkanımız oldu.
Bu önemli konulardan biri de şüphesiz ki Filistin meselesi ve Gazze’de
devam eden katliamdı. Memnuniyetle ifade etmek istiyorum ki Venezuela ile
Gazze konusunda aynı düşünüyoruz, aynı şekilde hareket ediyoruz.
Uluslararası platformlarda da beraber tavır alıyoruz. Gazze’deki katliamın
durdurulması, Filistin Devleti’nin tanınması konusunda da çalışmalarımızı
ortak sürdürme kararı aldık. Ben bu vesileyle tekrar Sayın Bakana ve
değerli heyet üyelerine emeklerinden dolayı, çalışmalarından ötürü çok
teşekkür ediyorum, hoş geldiniz diyorum.
VENEZUELA DIŞİŞLERİ BAKANI YVAN GİL-
https://youtu.be/EmdBhIbuLig?si=O5pi5QLvcRepSwKA
SORU-Benim sorum her iki Bakana da olacak. Özellikle Venezuela’nın Latin
Amerika’da Filistin’i tanıyan ilk ülke olduğu bilinciyle. Filistin’i
tanıyan ülkelerin sayısı artıyor. Son olarak, İspanya, Norveç ve İrlanda
Filistin’in tanınacağına dair açıklamalarda bulundu. İsrail Dışişleri
Bakanı da Filistin’i yeni tanıyan ülkelere yönelik tehditvari sert
açıklamalar yaptı. Bununla ilgili ne düşündüğünüzü soracağım. Ayrıca,
bundan sonra kısa ve orta vadede gerek Gazze’deki krizin sona ermesi, gerek
iki Devletli çözüm için ne gibi adımlar atacaksınız? Teşekkür ederim.
VENEZUELA DIŞİŞLERİ BAKANI YVAN GİL-
https://youtu.be/EmdBhIbuLig?si=O5pi5QLvcRepSwKA
DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN-Değerli arkadaşlar, bu soruya cevaben ben de
değerli meslektaşımın ifade ettiği gibi öncelikle üç Avrupa ülkesinin
Filistin’i devlet olarak tanıma kararını açıklamalarını memnuniyetle
karşıladığımızı ifade etmek istiyorum. Esasen uzun zamandır Türkiye olarak
dostlarımızla, müttefiklerimizle beraber uluslararası arenada sürdürdüğümüz
İsrail’e her türlü diplomatik baskıyı uygulama konusundaki çalışmalarımızın
verimli olduğunu görmekten, meyve verdiğini görmekten memnuniyet duyuyoruz.
Katliam durmadı, soykırım devam ediyor, ama İsrail’e yönelik uluslararası
baskı son on yıllarda emsali görülmemiş şekilde de artıyor, bu önemli bir
kazanım. Bu mücadele uzun soluklu bir mücadele ve bu mücadeleyi çok
sistematik bir şekilde yılmadan, bıkmadan, usanmadan devam ettirmemiz
gerekiyor.
Son zamanlarda bu tanıma konusuna ilaveten daha güzel haberler de aldık.
Biliyorsunuz Türkiye’den sonra başka ülkeler de Uluslararası Adalet
Divanında Güney Afrika’nın açtığı davaya taraf olma kararı aldılar, biz bu
sayının giderek artacağına inanıyoruz. İsrail’in hem diplomatik alanda hem
hukuk alanında giderek yalnızlığa mahkum edilmesi fevkalade önemli. Avrupa
başta olmak üzere diğer ülkelerde Filistin’i tanıyan ülke sayısının
artması, İsrail ve destekçilerini giderek yalnızlaştırmakta, bir avuç bu
grubun uluslararası sistemdeki kural tanımamazlığı, hukuksuzluğu, evrensel,
küresel insanlık vicdanı karşısında yenilgiye mahkum edilecektir, bundan
hiç şüphem yok. Şu anda Filistin’i tanıyan ülke sayısı gerçekten tanımayan
ülke sayısının çok çok üstünde. Buna rağmen Birleşmiş Milletler Güvenlik
Konseyi Filistin’i tanıyan bir karar almadığı için Filistin devlet olarak
uluslararası toplumda alması gereken hakları alamıyor. Güvenlik Konseyinde
de sadece bir ülkenin direnmesiyle bu oluyor. Bildiğiniz gibi son oylamada
143 ülke tanıma yönünde oy kullanmıştı Genel Kurulda bu fevkalade büyük bir
kazanımdı, bu şu anda Güvenlik Konseyine taşınıyor, Güvenlik Konseyinde de
Amerika’ya baskı uygulanacak, Amerika tabii ki ilanihaye bu baskıya
direnecek durumda değil. Küresel vicdanın Filistin meselesini bu şekilde
vicdanında taşıyıp gerçekten uluslararası hegemonyaya karşı hakkın ve
haklının sesini duyurması bizim başından beri yanında olduğumuz, omuz
verdiğimiz, güç verdiğimiz, fedakarlık yaptığımız bir husus, bu konuda da
çalışmaya devam edeceğiz. Dostlarımızla, müttefiklerimizle diplomatik
çabalarımız devam ediyor.
Diğer taraftan, insani yardım faaliyetlerimiz devam ediyor. Biliyorsunuz,
Türkiye bu konuda önde gelen bir ülke insani yardımlar konusunda. Gerek
kendi yaptığı yardımlar, gerek uluslararası yardımların teşvik edilmesi,
koordine edilmesi konusunda başta Dışişleri Bakanlığı olmak üzere, bütün
kurumlarımız çok yoğun bir şekilde çalışmakta. Filistinli yaralı
kardeşlerimizin Türkiye’ye getirilip tedavi edilmesi, bulundukları yerlere
sağlık malzemelerinin götürülmesi başta olmak üzere gıda, diğer konular,
barınma gerçekten var gücümüzle çalışıyoruz, bu çalışma kesintisiz devam
edecek. Ama olması gereken, görmek istediğimiz şey, İsrail katliamının bir
an önce durması, uluslararası toplumun bu konuda artık sessizliğini bir
kenara bırakması, diplomatik olarak aldığı kararların fiilen artık
uygulamaya geçilerek İsrail’in ırkçı ve fundamentalist rejiminin uyguladığı
soykırımın bir an önce durması yönünde adım atılması. Bu yöndeki dediğim
gibi çalışmalarımız devam edecek, değerli basın mensupları.
Önümüzdeki hafta Avrupa Birliği’yle, İslam İşbirliği, Arap Liginin
oluşturduğu temas grubumuzun Brüksel’de bir toplantısı olacak hafta sonu
ona katılacağız. Hem dostlarımızla beraber yaptığımız diplomatik
faaliyetler hem tek taraflı olarak yaptığımız diplomatik faaliyetler,
hukuki faaliyetler, insani yardım faaliyetleri kesintisiz bir şekilde devam
edecek. Bu, dış politika gündemimizden asla ve asla düşmeyecek.
Ben tekrar ilginiz için çok teşekkür ediyorum.
* Interpress deşifresidir.